Yaşanmış Mobbing Örnekleri ile İş Hayatının Karanlık Yüzü
Yaşanmış Mobbing Örnekleri ile İş Hayatının Karanlık Yüzü, İş hayatı, kariyer hedeflerimizi gerçekleştirdiğimiz, yeteneklerimizi sergilediğimiz bir alan olmalıdır. Ancak ne yazık ki bazı çalışanlar için bu alan, sistematik bir yıldırma politikasıyla kabusa dönebilmektedir.
Günümüz iş dünyasının en önemli sorunlarından biri olan iş yerinde mobbing, çalışanın saygınlığını, psikolojik ve fiziksel sağlığını hedef alan ciddi bir saldırıdır.
YAŞADIĞINIZ MOBBİNG ÖRNEKLERİNİ YORUMLARDAN BİZİMLE PAYLAŞABİLİRSİNİZ.
Mobbing Nedir?
Mobbing, en basit tanımıyla, bir veya birden fazla kişinin bir başka kişiye yönelik sistematik, sürekli ve düşmanca davranışlar sergileyerek onu iş yerinden uzaklaştırmayı, yıldırmayı ve pasifize etmeyi amaçladığı psikolojik bir tacizdir. Bu durum anlık bir öfke patlaması ya da tek seferlik bir anlaşmazlık değil, aksine bilinçli ve uzun süreli bir süreçtir. Amaç, hedef alınan kişinin özgüvenini kırmak, itibarını zedelemek ve sonunda işinden ayrılmasını sağlamaktır.
Xiaomi Telefonlarda Uygulama Gizleme başlıklı yazımız da ilginizi çekebilir.
İş Yerinde Mobbing Örnekleri
Mobbing, kendini farklı şekillerde gösterebilir. Bazen çok açıkken, bazen de oldukça örtülü bir şekilde ilerler. En sık karşılaşılan mobbing örnekleri:
- Yaptığınız her işin sürekli olarak eleştirilmesi, başkalarının önünde küçük düşürülmeniz, mesleki yeterliliğinizin sorgulanması.
- Toplantılara çağrılmamak, sosyal etkinliklerden dışlanmak, ofis içi iletişimde yok sayılmak, “görünmez” kılınmak.
- Çalışana yeteneklerinin çok altında veya üstünde, anlamsız ya da tamamlanması imkansız görevler vererek başarısız hissetmesini sağlamak.
- Dedikodu ve İftira: Kişinin arkasından asılsız söylentiler yayarak sosyal ve profesyonel itibarını zedelemek.
- Sorduğunuz sorulara cevap alamamak, e-postalarınızın ve telefonlarınızın yanıtsız bırakılması.
Psikolojik Mobbing Hikayeleri
Yaşananlar, rakamlardan ve tanımlardan çok daha fazlasıdır. Gerçek mobbing hikayeleri, bu sürecin ne kadar yıkıcı olabileceğini gözler önüne serer. Okuyucularımızın bizimle paylaştığı bazı mobbing anıları şu şekildedir:
Can, 32, Grafiker
Can, ajansa büyük bir hevesle başlamıştı. Genç, yaratıcı ve enerji doluydu. İlk birkaç ay her şey yolundaydı. Projeleri övgü alıyor, ekiple uyum içinde çalışıyordu. Ne olduysa, büyük bir markanın kampanyası için sunduğu ve başlangıçta çok beğenilen fikrinin, son anda yöneticisi Selim tarafından küçük bir değişiklikle “kendi fikriymiş” gibi üst yönetime sunulmasıyla başladı.
Can, durumu Selim’e açtığında aldığı cevap, “Takım çalışması böyle bir şey, hepimiz birbirimize destek oluruz,” oldu. Ancak o günden sonra Can için her şey değişti.
Selim, Can’ı önemli toplantılara “unutkanlık” bahanesiyle çağırmamaya başladı. Ekip içi yazışmalarda adı atlanıyor, öğle yemeklerinde sohbet bir anda kesiliyordu. Can, odasından çıktığında fısıltıların sustuğunu fark ediyor, kendini adeta bir hayalet gibi hissediyordu.
Can’ın yaptığı en küçük hatalar bile büyütülerek tüm ekibe e-posta yoluyla duyuruluyordu. Eskiden övgü alan tasarımları, şimdi “yetersiz”, “özensiz” ve “vizyonsuz” olarak nitelendiriliyordu. Selim, diğer çalışanların yanında Can’a, “Bu konuda senin tecrüben yetmez,” gibi cümlelerle onu aşağılıyordu.
Başarılı bir grafiker olan Can, bir anda kendini saatlerce arşiv düzenlerken, eski dosyaları tararken buldu. Yeteneklerinin altında, onu pasifize etmeye yönelik bu görevler, özgüvenini her geçen gün daha da törpülüyordu.
Can, akşamları eve döndüğünde bitkin düşüyordu. Sürekli bir kaygı hali, mide krampları ve uyku sorunları başlamıştı. Eskiden keyif aldığı hobilerinden uzaklaşmış, arkadaşlarıyla görüşmek istemez olmuştu. Kendini sorguluyor, “Acaba gerçekten yetersiz miyim?” diye düşünüyordu. İşe gitmek, her sabah midesine bir yumruk yemiş gibi hissettiriyordu. Bir zamanlar tutkuyla bağlandığı mesleği, artık onun için bir işkenceye dönüşmüştü.
Elif, 45, Satış Müdürü
Elif, sektörde 20 yıllık deneyime sahip, başarılı ve saygı duyulan bir kişiydi. Şirkete satış müdürü olarak transfer olduğunda, ekibin enerjisini yükseltmiş ve kısa sürede hedefleri aşan bir performans grafiği çizmişti. Ancak bu başarısı, kendisiyle aynı pozisyonda olan fakat farklı bir bölgeden sorumlu olan Hakan’ı rahatsız etmişti.
Hakan, Elif’in başarısını kendi pozisyonu için bir tehdit olarak görüyordu. Doğrudan bir çatışmaya girmek yerine, dedikodu ve manipülasyonla sinsi bir savaş başlattı.
Hakan, diğer departman yöneticileriyle yaptığı sohbetlerde, Elif’in başarısının “tesadüfi” olduğunu, “eski bağlantılarını kullandığını” ve hatta “rakamlarda oynama yaptığını” ima eden küçük tohumlar ekmeye başladı. Bu söylentiler, kulaktan kulağa yayılarak Elif’in arkasından konuşulmasına neden oldu.
Hakan, Elif’in projelerini etkileyecek kritik bilgileri “yoğunluktan unutmuş gibi yaparak” ona iletmedi. Bu durum, Elif’in toplantılarda hazırlıksız yakalanmasına ve zor durumda kalmasına yol açtı.
Şirket içindeki sosyal gruplaşmalarda Hakan, Elif’i bilinçli olarak dışladı. Önemli yöneticilerin katıldığı gayriresmi yemek organizasyonlarından Elif’in haberi olmuyordu. Bu durum, Elif’in yönetim kademesinde yalnızlaşmasına neden oldu.
Elif, ne olduğunu anlamakta güçlük çekiyordu. İnsanların tavırları değişmişti. Yüzüne gülümseyenler, arkasını döndüğünde hakkında fısıldaşıyordu. Performansı somut rakamlarla ortadayken, liyakatinin sorgulandığını hissediyordu. Stres, yüksek tansiyon ve migren atakları olarak kendini göstermeye başlamıştı. Ailesiyle ilişkileri gerilmişti çünkü sürekli işteki gerginliği eve taşıyordu. Kendini savunmaya çalıştığında ise “fazla alıngan” veya “paranoyak” olmakla suçlanıyordu. Hakan’ın ördüğü bu kıskançlık ağı, Elif’in hem profesyonel itibarını hem de ruh sağlığını tehdit ediyordu.
Murat, 52, Departman Amiri
Murat emekliliğine birkaç yıl kalmış, iyi niyetli ve sakin bir adamdı. Yıllarını verdiği kurumda, yeni nesil, hırslı gençlerin olduğu bir ekibin başına getirilmişti. Ancak ekibin içindeki birkaç kişi, Murat’ın “eski kafalı” olduğunu düşünüyor ve onun yerine kendi aralarından birinin yönetici olmasını istiyordu. Bu grup, Murat’ı istifaya zorlamak için organize bir psikolojik saldırı başlattı.
Ekip, Murat’ın verdiği talimatları kasıtlı olarak geciktiriyor, yanlış anlıyor veya “daha iyi bir yol bildiklerini” söyleyerek uygulamıyordu. Toplantılarda, Murat’ın sözünü kesiyor, fikirlerini alaycı bir üslupla eleştiriyorlardı.
Murat’ın hazırladığı raporlarda “yanlışlıkla” veriler siliniyor, önemli sunum dosyaları “teknik bir arıza” nedeniyle son anda açılamıyordu. Bu durum, Murat’ın üst yönetime karşı sürekli mahcup olmasına ve yetersiz görünmesine neden oluyordu.
Ekip, kendi arasında bir iletişim ağı kurmuş, Murat’ı bu ağın tamamen dışında bırakmıştı. Projelerle ilgili önemli gelişmelerden en son onun haberi oluyor, departman içindeki sosyal etkinliklere davet edilmiyordu. Murat, kendi yönettiği departmanda bir yabancı gibiydi.
Murat, hayatı boyunca hiç bu kadar çaresiz hissetmemişti. Kimseye derdini anlatamıyordu. Durumu üst yönetime bildirse, “ekibini yönetemeyen zayıf bir lider” olarak damgalanmaktan korkuyordu. Gençlerin enerjisi ve organize hareketleri karşısında ezildiğini hissediyordu.
Her gün işe gitmek, bir aşağılanma seansına katılmak gibiydi. Akşamları evde sessizliğe gömülüyor, eşinin sorularına geçiştirici cevaplar veriyordu. Kalp çarpıntıları artmış, doktoru stres kaynaklı anksiyete teşhisi koymuştu. Murat’ın sessiz çığlığı, modern iş dünyasının acımasız koridorlarında yankılanıyor ama kimse duymuyordu.
Sıkça Sorulan Sorular
Mobbinge uğradığımı nasıl anlarım?
Yaşadığınız olumsuz davranışlar tek seferlik değil, sistematik ve sürekliyse; bu davranışlar sizi yıldırmayı, dışlamayı veya pasifize etmeyi amaçlıyorsa; ve bu süreç psikolojik veya fiziksel sağlığınızı olumsuz etkiliyorsa mobbinge uğruyor olabilirsiniz.
İş yerinde mobbing yaşayanlar neler yapmalı?
Öncelikle sakin kalmalı, yaşadıklarını güvenilir kişilerle paylaşmalı ve mutlaka kanıt toplamaya başlamalıdırlar (e-postalar, mesajlar, tanıklar, doktor raporları). Ardından durumu resmi kanallarla (İK, üst yönetim) paylaşmalı ve gerekirse hukuki destek almalıdırlar.
Mobbing davası açmak için ne gerekir?
Mobbing davası açmak için en önemli şey “ispat”tır. Davranışın sistematik ve sürekli olduğunu gösteren her türlü yazılı belge (e-posta, yazışma), tanık ifadeleri, performans değerlendirmelerindeki tutarsızlıklar ve mobbing kaynaklı sağlık sorunlarını gösteren tıbbi raporlar, dava için gerekli temel delillerdir.